Emotions and Feelings in Turkish

A list of the 30 most common words and phrases related to emotions and feelings in Turkish, with their English translations and examples.

37 words in this list

üzgün (ooz-goon) → sad

🗣️ O, üzgün görünüyor. (He looks sad.)

umutlu (oo-moot-loo) → hopeful

🗣️ Hala umutluyum. (I am still hopeful.)

endişe vermek (en-dee-sheh vehr-mehk) → to worry

🗣️ Bu durum beni endişelendiriyor. (This situation worries me.)

şaşırmak (shah-shuhr-mahk) → to be surprised

🗣️ Çok şaşırdım! (I was very surprised!)

korkmak (korhk-mahk) → to be afraid

🗣️ Karanlıkta korkuyorum. (I am afraid of the dark.)

heyecanlı olmak (hey-eh-jahn-luh ohl-mahk) → to be excited

🗣️ Yarın için çok heyecanlıyım. (I am very excited for tomorrow.)

korkmak (korhk-mahk) → to be afraid

🗣️ Karanlıkta korkuyorum. (I am afraid of the dark.)

özlemek (oz-leh-mehk) → to miss

🗣️ Seni çok özlüyorum. (I miss you very much.)

üzüntülü (oo-zoon-too-loo) → gloomy

🗣️ Bugün hava çok üzüntülü. (The weather is very gloomy today.)

heyecanlandırmak (hey-eh-jahn-luhn-duhr-mahk) → to excite

🗣️ Bu fikir beni heyecanlandırıyor. (This idea excites me.)

sevindirmek (seh-veen-deer-mehk) → to make happy

🗣️ Bu haber beni sevindirdi. (This news made me happy.)

mutlu olmak (moot-loo ohl-mahk) → to be happy

🗣️ Ben mutluyum. (I am happy.)

şaşırmak (shah-shuhr-mahk) → to be surprised

🗣️ Çok şaşırdım! (I was very surprised!)

kızgın (kuhz-guhn) → angry

🗣️ Neden bu kadar kızgınsın? (Why are you so angry?)

özlemli (oz-lehm-lee) → nostalgic

🗣️ O şarkı beni özlemli yapıyor. (That song makes me nostalgic.)

korkunç (korh-koonch) → terrifying

🗣️ O film korkunçtu. (That movie was terrifying.)

korkunç hissetmek (korh-koonch hees-set-mehk) → to feel terrified

🗣️ O film beni korkunç hissettirdi. (That movie made me feel terrified.)

üzgün hissetmek (ooz-goon hees-set-mehk) → to feel sad

🗣️ Bugün kendimi çok üzgün hissediyorum. (Today I feel very sad.)

üzgün hissetmek (ooz-goon hees-set-mehk) → to feel sad

🗣️ Bugün kendimi çok üzgün hissediyorum. (Today I feel very sad.)

mutlu (moot-loo) → happy

🗣️ Bugün çok mutluyum. (I am very happy today.)

sevinmek (seh-veen-mehk) → to be happy

🗣️ Onunla birlikte olmak beni sevindiriyor. (Being with him makes me happy.)

şaşırtıcı (shah-shuhr-tuh-jee) → surprising

🗣️ Bu gerçekten şaşırtıcı! (This is truly surprising!)

mutlu etmek (moot-loo et-mehk) → to make happy

🗣️ Sen beni mutlu ediyorsun. (You make me happy.)

korkutmak (korh-koot-mahk) → to scare

🗣️ Bu film beni korkuttu. (This movie scared me.)

üzgün olmak (ooz-goon ohl-mahk) → to be sad

🗣️ Bugün üzgünüm. (I am sad today.)

özlem duymak (oz-lehm doo-yuh-mahk) → to feel nostalgic

🗣️ Eski günleri özlemle anıyorum. (I remember the old days with nostalgia.)

sevindirici (seh-veen-deer-ee-jee) → joyful

🗣️ Bu sevindirici bir haber! (This is a joyful news!)

şaşırtıcı (shah-shuhr-tuh-jee) → surprising

🗣️ Bu gerçekten şaşırtıcı! (This is truly surprising!)

neşeli (neh-sheh-lee) → cheerful

🗣️ O, neşeli bir insan. (He is a cheerful person.)

endişeli (en-dee-sheh-lee) → worried

🗣️ Annem çok endişeli. (My mother is very worried.)

üzgün hissetmek (ooz-goon hees-set-mehk) → to feel sad

🗣️ Bugün kendimi çok üzgün hissediyorum. (Today I feel very sad.)

umut aşılamak (oo-moot ah-shuh-luh-mahk) → to give hope

🗣️ Sen bana umut aşıladın. (You gave me hope.)

endişelenmek (en-dee-sheh-lehn-mehk) → to worry

🗣️ Gelecekle ilgili endişeleniyorum. (I am worried about the future.)

özlemli (oz-lehm-lee) → nostalgic

🗣️ O şarkı beni özlemli yapıyor. (That song makes me nostalgic.)

mutlu etmek (moot-loo et-mehk) → to make happy

🗣️ Sen beni mutlu ediyorsun. (You make me happy.)

korkunç (korh-koonch) → terrifying

🗣️ O film korkunçtu. (That movie was terrifying.)

heyecanlı (hey-eh-jahn-luh) → excited

🗣️ Yarın için çok heyecanlıyım. (I am very excited for tomorrow.)

Learn with glot

You didn't try learning this list of vocabulary yet.

Thanks for visiting and have the bestest day! 👋