Health and Emergency in Turkish

List of 30 most common words and phrases related to health and emergency in Turkish with English translation and example sentences.

32 words in this list

yaralanmak (yah-rah-lahn-mahk) → to get injured

🗣️ Kaza sonrası yaralandım. (I got injured after the accident.)

ambulans (ahm-boo-lahnss) → ambulance

🗣️ Ambulansı arayın, acil durum var! (Call the ambulance, there's an emergency!)

kan (kahn) → blood

🗣️ Kan grubunuzu biliyor musunuz? (Do you know your blood type?)

çarpma (charp-mah) → collision

🗣️ Araba çarpıştı. (The car collided.)

solumak (soh-luh-mahk) → to inhale

🗣️ Derin derin soluyun. (Take deep breaths.)

tansiyon (tahn-see-yohn) → blood pressure

🗣️ Tansiyonunuzu ölçtürün. (Get your blood pressure checked.)

acil (ah-jeel) → emergency

🗣️ Acil durumda ne yapmalıyım? (What should I do in case of an emergency?)

doktor (dohk-tor) → doctor

🗣️ Doktor randevusu saat kaçta? (What time is the doctor's appointment?)

sargı (sahr-guh) → bandage

🗣️ Yarasına sargı yapmalısın. (You should put a bandage on your wound.)

yanık (yah-nuhk) → burn

🗣️ Yanığa soğuk su tutun. (Hold cold water on the burn.)

apandisit (ah-pahn-dee-seet) → appendicitis

🗣️ Apandisit ameliyatı oldum. (I had an appendectomy.)

reçete (reh-cheh-teh) → prescription

🗣️ Reçetemi eczaneden aldım. (I got my prescription from the pharmacy.)

hastane (hah-stah-neh) → hospital

🗣️ Hastaneye gitmek zorunda kaldım. (I had to go to the hospital.)

sıcaklık (suh-jahk-luhk) → temperature

🗣️ Sıcaklığı ölçmek için termometre kullanabilirsiniz. (You can use a thermometer to measure temperature.)

kalp (kahlp) → heart

🗣️ Kalp krizi geçirdi. (He had a heart attack.)

sara (sah-rah) → epilepsy

🗣️ Sara nöbeti geçirdi. (He had an epileptic seizure.)

aşı (ah-shuh) → vaccine

🗣️ Aşınızı yaptırmalısınız. (You should get vaccinated.)

sağlık (sah-luhk) → health

🗣️ Sağlık sigortası yaptırmalısın. (You should get health insurance.)

kaza (kah-zah) → accident

🗣️ Kazada kimse ölmedi. (No one died in the accident.)

ağrı (ah-ruh) → pain

🗣️ Boğazım çok ağrıyor. (My throat hurts a lot.)

solunum (soh-loo-noom) → breathing

🗣️ Solunum yolu enfeksiyonu geçirdim. (I had a respiratory infection.)

felç (fehlch) → paralysis

🗣️ Felç geçirdi. (He had a stroke.)

kurtarma (koortar-mah) → rescue

🗣️ Kurtarma ekibi olay yerine geldi. (The rescue team arrived at the scene.)

kolesterol (koh-lehs-teh-rohl) → cholesterol

🗣️ Kolesterol seviyenizi ölçtürün. (Get your cholesterol level checked.)

ilaç (ee-lahch) → medicine

🗣️ İlacınızı almayı unutmayın. (Don't forget to take your medicine.)

ilaç (ih-lach) → medicine

🗣️ İlaçlarını düzenli olarak almalısın. (You should take your medicine regularly.)

anestezi (ah-nes-teh-zee) → anesthesia

🗣️ Ameliyat için anestezi yapılacak. (Anesthesia will be administered for the surgery.)

kanama (kah-nah-mah) → bleeding

🗣️ Yaralanmadan dolayı kanama oldu. (There was bleeding due to the injury.)

acı (ah-chuh) → pain

🗣️ Dişim çok acıyor. (My tooth hurts a lot.)

kırık (kuh-ruhk) → broken

🗣️ Kolum kırıldı. (My arm is broken.)

kusturma (koostoor-mah) → vomiting

🗣️ Kusturma problemim var. (I have a vomiting problem.)

şeker (sheh-kehr) → sugar

🗣️ Şeker hastalığına yakalandı. (He got diabetes.)

Learn with glot

You didn't try learning this list of vocabulary yet.

Thanks for visiting and have the bestest day! 👋