Phone Conversations in Turkish

30 most common words and phrases related to phone conversations in Turkish with English translations and examples.


31 words in this list

Nasılsın? (Na-sıl-sın?) How are you?

🗣️ Merhaba, nasılsın? (Hello, how are you?)

Görüşürüz (Gö-rü-şür-üz) See you later

🗣️ Görüşürüz, yarın buluşalım. (See you later, let's meet tomorrow.)

Anlamadım (An-la-ma-dım) I didn't understand

🗣️ Anlamadım, tekrar eder misiniz? (I didn't understand, could you repeat that?)

Telefonu kapatmak (Te-le-fon-u ka-pat-mak) To hang up the phone

🗣️ Lütfen telefonu kapatmayın, henüz konuşmadık. (Please don't hang up the phone, we haven't talked yet.)

Konuşmak istiyorum (Ko-nuş-mak is-ti-yo-rum) I want to speak

🗣️ Ben müdürle konuşmak istiyorum. (I want to speak with the manager.)

Arayan kim? (A-ra-yan kim?) Who's calling?

🗣️ Arayan kim? - Ben Ahmet. (Who's calling? - It's Ahmet.)

Çağrı kaydedici (Çağ-rı kay-de-di-ci) Answering machine

🗣️ Çağrı kaydedicime mesaj bırakabilirsiniz. (You can leave a message on my answering machine.)

Merhaba (Mer-ha-ba) Hello

🗣️ Merhaba, benim adım Ayşe. (Hello, my name is Ayse.)

Rica ederim (Ri-ca e-der-im) You're welcome

🗣️ Teşekkür ederim. - Rica ederim. (Thank you. - You're welcome.)

Telefonu açmak (Te-le-fon-u aç-mak) To answer the phone

🗣️ Telefonu açtığında, beni arar mısın? (When you answer the phone, could you call me?)

Telefon etmek (Te-le-fon et-mek) To call

🗣️ Sana sonra telefon edeceğim. (I will call you later.)

Mikrofon (Mik-ro-fon) Microphone

🗣️ Mikrofonu açabilir misiniz, sizi duyamıyorum. (Could you turn on the microphone, I can't hear you.)

İyi günler (İ-yi gün-ler) Good day

🗣️ İyi günler, benim adım Ali. (Good day, my name is Ali.)

Lütfen (Lüt-fen) Please

🗣️ Lütfen, biraz daha yavaş konuşabilir misiniz? (Please, could you speak a bit slower?)

Cevap vermek (Ce-vap ver-mek) To answer

🗣️ Lütfen sorularıma cevap verin. (Please answer my questions.)

Sinyal (Sin-yal) Signal

🗣️ Lütfen bekleyin, sinyal alamıyorum. (Please hold, I'm not getting a signal.)

Bekleyin (Bek-ley-in) Please hold/Wait a moment

🗣️ Bekleyin, sizi birkaç dakika sonra yönlendireceğim. (Please hold, I'll direct you in a few minutes.)

Efendim (E-fen-dim) Yes?/What?/I'm listening (on the phone)

🗣️ Efendim, lütfen tekrar eder misiniz? (Yes? Could you please repeat that?)

Teşekkür ederim (Te-şek-kür e-der-im) Thank you

🗣️ Teşekkür ederim, yardımınız için. (Thank you for your help.)

Bağlanıyor (Bağ-la-nı-yor) Connecting

🗣️ Bir dakika bekleyin, çağrınız bağlanıyor. (Wait a minute, your call is connecting.)

Numaranız nedir? (Nu-ma-ra-nız ne-dir?) What's your number?

🗣️ Numaram 555-1234. (My number is 555-1234.)

Sesli mesaj (Ses-li me-saj) Voice message

🗣️ Sesli mesajınızı bırakabilirsiniz. (You can leave your voice message.)

Alo (A-lo) Hello (on the phone)

🗣️ Alo, kim var? (Hello, who is it?)

Buyurun (Bu-yu-run) Hello?/May I help you?/Come in (when answering the door)

🗣️ Buyurun, nasıl yardımcı olabilirim? (Hello, how may I assist you?)

Tamam (Ta-mam) Okay/All right

🗣️ Tamam, anladım. (Okay, I understand.)

Hoşça kal (Hoş-ça kal) Goodbye

🗣️ Hoşça kal, yarın görüşürüz. (Goodbye, see you tomorrow.)

Sizi arayacağım (Si-zi a-ra-ya-ca-ğım) I will call you

🗣️ Sizi yarın arayacağım. (I will call you tomorrow.)

Mesaj bırakmak (Me-saj bı-ra-kmak) To leave a message

🗣️ Lütfen mesaj bırakın, size geri döneceğim. (Please leave a message, I'll get back to you.)

Telefon görüşmesi yapmak (Te-le-fon gö-rüş-me-si yap-mak) To have a phone conversation

🗣️ Müdürle bir telefon görüşmesi yapacağım. (I will have a phone conversation with the manager.)

Kablosuz kulaklık (Kab-lo-suz ku-la-klık) Wireless headset

🗣️ Kablosuz kulaklığı kullanarak ellerimi serbest bırakabilirim. (I can free up my hands using a wireless headset.)

Hoparlör (Ho-par-lör) Speaker

🗣️ Hoparlörü açabilir misiniz, daha iyi duyabilirim. (Could you turn on the speaker, I can hear better.)

Learn with glot

You didn't try learning this list of vocabulary yet.