Sports and Recreation in Turkish

A list of the 30 most common words and phrases related to sports and recreation in Turkish with English translations and examples.

38 words in this list

kayak (kai-yak) → skiing

🗣️ Kışın kayak yapmayı severim. (I enjoy skiing in the winter.)

antrenman (ant-ren-man) → training

🗣️ Antrenman saat kaçta başlıyor? (What time does training start?)

yüzme (yooz-meh) → swimming

🗣️ Yüzme havuzu saat kaçta açılıyor? (What time does the swimming pool open?)

bisiklet (bee-sik-let) → bicycle

🗣️ Bisiklet sürmeyi seviyorum. (I like riding bicycles.)

kaybetmek (kai-beht-mek) → to lose

🗣️ Maçı kaybetmek istemiyorum. (I don't want to lose the match.)

hakem (hah-kem) → referee

🗣️ Hakem kararını verdi. (The referee made the call.)

şampiyon (sham-pee-yon) → champion

🗣️ Geçen yılın şampiyonu kimdi? (Who was last year's champion?)

forvet (for-vet) → forward

🗣️ Forvet gol attı. (The forward scored a goal.)

foul (fawl) → foul

🗣️ Foul yapıldı. (A foul was committed.)

futbol (foot-bowl) → football

🗣️ Ben futbol oynamayı seviyorum. (I like playing football.)

tenis (tennis) → tennis

🗣️ Tenis kortu bugün kapalı. (The tennis court is closed today.)

yürüyüş (yoo-ryoo-sh) → walking

🗣️ Her gün yarım saat yürüyüş yapıyorum. (I go for a half-hour walk every day.)

egzersiz (eg-zer-siz) → exercise

🗣️ Her gün egzersiz yapıyorum. (I exercise every day.)

rakip (rah-keep) → opponent

🗣️ Rakibim çok güçlü. (My opponent is very strong.)

taraftar (tah-rah-faht) → fan

🗣️ Ben de Galatasaray taraftarıyım. (I'm also a Galatasaray fan.)

penaltı (pen-al-tuh) → penalty

🗣️ Hakem penaltı verdi. (The referee gave a penalty.)

kırmızı kart (kur-muh-zuh kar-t) → red card

🗣️ Oyuncu kırmızı kart gördü. (The player received a red card.)

basketbol (basket-bowl) → basketball

🗣️ Basketbol maçına gitmek istiyor musun? (Do you want to go to the basketball game?)

voleybol (volley-bowl) → volleyball

🗣️ Voleybol topunu bana atar mısın? (Can you pass me the volleyball?)

maç (mahch) → match

🗣️ Maç ne zaman başlayacak? (When will the match start?)

spor salonu (spore sah-loh-noo) → gym

🗣️ Her hafta spor salonuna gidiyorum. (I go to the gym every week.)

oyuncu (oh-yoon-joo) → player

🗣️ Oyuncular sahaya çıktı. (The players took the field.)

kupa (koo-pa) → cup

🗣️ Kupayı kazanmak için çalışıyoruz. (We're working to win the cup.)

tribün (tree-boon) → stands

🗣️ Tribünden maçı izleyeceğiz. (We'll watch the match from the stands.)

seyirci (sey-eer-jee) → spectator

🗣️ Seyirciler maçı izliyorlar. (The spectators are watching the match.)

ofsayt (off-sayt) → offside

🗣️ Ofsayt verildi. (An offside was called.)

koşu (koh-shoo) → running

🗣️ Her sabah koşuya çıkıyorum. (I go for a run every morning.)

fitness (fit-ness) → fitness

🗣️ Fitness salonuna gitmek istiyorum. (I want to go to the fitness center.)

kazanmak (kah-zaan-mak) → to win

🗣️ Maçı kazanmak için çalışıyoruz. (We're working to win the match.)

kaleci (kah-leh-jee) → goalkeeper

🗣️ Kaleci topu kurtardı. (The goalkeeper saved the ball.)

defans (deh-fans) → defense

🗣️ Defans oyuncusu topu uzaklaştırdı. (The defender cleared the ball.)

oyun (oh-yoon) → game

🗣️ Bu hafta sonu futbol oyunu var. (There's a football game this weekend.)

takım (tah-keem) → team

🗣️ Benim takımım kazandı. (My team won.)

berabere (beh-rah-beh-reh) → tie

🗣️ Maç berabere bitti. (The match ended in a tie.)

madalya (mah-dah-lyah) → medal

🗣️ Altın madalya kazandı. (Won the gold medal.)

stad (stahd) → stadium

🗣️ Maç stadında olacağız. (We'll be at the stadium for the match.)

orta saha (or-ta sa-ha) → midfield

🗣️ Orta saha oyuncusu topu kontrol ediyor. (The midfielder is controlling the ball.)

sarı kart (sa-ri kar-t) → yellow card

🗣️ Hakem sarı kart gösterdi. (The referee showed a yellow card.)

Learn with glot

You didn't try learning this list of vocabulary yet.

Thanks for visiting and have the bestest day! 👋