Talking about weather in Turkish

A list of 30 common words and phrases related to weather in Turkish with their English translations and examples.


34 words in this list

bulut (bu-lut) cloud

🗣️ Gökyüzü kapalı, bulutlu bir gün. (The sky is cloudy today.)

sıcaklık (si-jak-lik) temperature

🗣️ Sıcaklık 30 derece. (The temperature is 30 degrees.)

kasırga (ka-sır-ga) hurricane

🗣️ Kasırga yaklaşıyor, dikkatli olun. (A hurricane is approaching, be careful.)

karlı (kar-lı) snowy

🗣️ Dışarısı karlı ve soğuk. (Outside is snowy and cold.)

sabah serinliği (sa-bah se-rin-li-ği) morning chill

🗣️ Sabah serinliği hafif rüzgarla birleşince çok güzel oluyor. (The morning chill combined with a light breeze is very nice.)

soğuk (so-uk) cold

🗣️ Dışarısı çok soğuk. (Outside is very cold.)

kar fırtınası (kar fır-tı-na-sı) snowstorm

🗣️ Dışarısı kar fırtınası var. (Outside there is a snowstorm.)

donmak (don-mak) to freeze

🗣️ Dışarısı çok soğuk, donuyorum. (It's very cold outside, I'm freezing.)

gök gürültülü (gök gürül-tü-lü) thunderous

🗣️ Dışarısı gök gürültülü. (Outside is thunderous.)

hava durumu (ha-va du-ru-mu) weather forecast

🗣️ Hava durumunu kontrol ettim. (I checked the weather forecast.)

kışlık (kiş-lık) winter clothes

🗣️ Kışlık giysilerimi çıkardım. (I took out my winter clothes.)

kar (kar) snow

🗣️ Dışarısı karlı. (Outside is snowy.)

rüzgar (ru-zgar) wind

🗣️ Bugün çok rüzgarlı. (Today is very windy.)

ısınmak (ısın-mak) to warm up

🗣️ Soba sayesinde ev ısındı. (Thanks to the stove, the house warmed up.)

fırtına (fır-tı-na) storm

🗣️ Dışarısı fırtınalı. (Outside is stormy.)

serin (se-rin) cool

🗣️ Hava serin ama güzel. (The weather is cool but nice.)

şimşek (şim-şek) lightning

🗣️ Şimşek çaktı. (Lightning struck.)

sulu kar (su-lu kar) slush

🗣️ Dışarısı sulu karlı. (Outside is slushy.)

hava kirliliği (ha-va kir-li-li-ği) air pollution

🗣️ Hava kirliliği sağlığımız için tehlikelidir. (Air pollution is dangerous for our health.)

yağmur (ya-mur) rain

🗣️ Bugün yağmur yağıyor. (Today it's raining.)

sıcak (si-jak) hot

🗣️ Bugün hava çok sıcak. (Today the weather is very hot.)

parçalı bulutlu (par-ça-lı bu-lut-lu) partly cloudy

🗣️ Bugün hava parçalı bulutlu. (Today the weather is partly cloudy.)

hafif yağmur (ha-if ya-mur) light rain

🗣️ Bugün hafif yağmur var. (Today there is light rain.)

güneşlenmek (gu-neş-len-mek) to sunbathe

🗣️ Deniz kenarında güneşlenmek çok keyifli. (Sunbathing by the sea is very enjoyable.)

güneş ışınları (gu-neş ışın-la-rı) sun rays

🗣️ Güneş ışınları cildimize zararlı olabilir. (Sun rays can be harmful to our skin.)

yağmurluk (ya-mur-luk) raincoat

🗣️ Yağmurluk almayı unutma. (Don't forget to buy a raincoat.)

hava (ha-va) weather

🗣️ Bugün hava çok güzel. (Today the weather is very nice.)

güneş (gu-neş) sun

🗣️ Güneşli bir gün. (A sunny day.)

nemli (ne-mli) humid

🗣️ Bugün hava nemli. (Today the weather is humid.)

yağmurlu (ya-mur-lu) rainy

🗣️ Bugün hava yağmurlu. (Today the weather is rainy.)

hava sıcaklığı (ha-va si-jak-lı-ğı) air temperature

🗣️ Hava sıcaklığı arttı. (The air temperature has increased.)

nemli (nem-li) humid

🗣️ Hava nemli ve bunaltıcı. (The weather is humid and oppressive.)

sıcak dalgası (si-jak dal-ga-sı) heat wave

🗣️ Sıcak dalgası var, serin yerlerde kalın. (There's a heat wave, stay in cool places.)

rüzgarlı (rüz-gar-lı) windy

🗣️ Dışarısı rüzgarlı, şapkanı takmayı unutma. (It's windy outside, don't forget to wear your hat.)

Learn with glot

You didn't try learning this list of vocabulary yet.